Twitter'dan Sorun

27 Şubat 2012 Pazartesi

Bir Üniversite Yarışçısının Hali - 2. Bölüm

Üniversite için sınavlara hazırlanan bir öğrencinin neler yaşadığını, nelerle vakit geçirdiğini, sohbetlerinin ne üzerine olduğunu, hangi sorunlarla karşılaştığını, en çok neyle hayıflanıp kimlere kızdığına dair bilgilerin ve çok daha fazlasının içerdiğini anlatan Yarış Atı Tanıma Rehberi'nin ikinci bölümü.

Uzun bir aranın ardından yayınlamamın sebebi ise malum: Üniversite sınavları. İkinci bölümü bu kadar geç hazırlamam bile Bir Üniversite Yarışçısının Hali'nin nasıl olduğunu ortaya koymaya yeter.

Chapter 6: Olgun Ergen Yarış Atı
Bu zamana kadar madden hazır olmak için uğraşan yarış atının belki de en çok zorlandığı durak burası. Çünkü bu adres, bir öğrencinin tüm duygusallığı içeriyor. Aynı zamanda sorumluluk bilinciyle yetişkinliğe geçişini anlatıyor.

Yarış atımız sürekli bir baskıya maruz kalıyor. Bu baskı dış etkenlerden çok, kendiyle ilgili iç etkenler. 3 yıl boyunca niye çalışmadığını, yaptığı netlerle istediği bölümlere giremeyeceğini düşünür; bu zamana kadar verdiği emeklerin boşa gitme korkusunu yaşar, bu sınavı kazanamazsa iyi bir meslek, rahat bir yaşam süremeyeceğini bildiğinden kendini kötü hisseder. Sadece bunlar da değil. Etrafında kendisine güvenen insanların güvenini boşa çıkarma ve ailesinin verdiği emeklerin, masrafların ağırlığıyla yaşama korkusu bir yana, bu sınavı kazanamazsa gerçekten hiç iyi sonuçlar elde edemeyeceğinin ve hiç iyi bir yaşamla karşılaşamayacağının farkındadır. Bu psikolojik baskılar, öğrenciyi yoğun duygusal bunalım çukuruna iter. Bu çukurdan dışarı çıkmanın en güvenilir yolu ise sorumlulukları sırtlanıp sahiplenmektir.

Duygusal geçen günleri bir kenara bırakıp paragraf sorunlarına odaklanmalı veya köklü sayılara hiçbir baskı altında kalmadan kök söktürmelidir. Bunların her birinin bilincinde olan öğrencinin ergen tavırlarını kuyuda bıraktığı noktada, yetişkinliği devreye girer. Armudun olgunlaşması öğrencinin gündemine gelir.

Sorumluluk sahibi olduğunu istemese de gören öğrenci, olgunlaşma yolunda büyük adım atar. Bu olgunlaşma evresi, ona geleceği hakkında sorular sordurur. Vicdanıyla baş başa kaldığında dürüst olan öğrenci, nasıl bir hayali olduğunu ve o hayali gerçekleştirme konusunda hangi adımda yer aldığını tahlil eder. Bu dönem; öğrenci için, okul hayatının bittiği ve hayat okuluna geçişin olduğu muazzam bir dönüşüm aşamasıdır. Birçok öğrenci de burada pişer.

Chapter 7: Programlanan Yarış Atı
Her şeyi atlatan yarış atının düzene sokması gereken bazı şeyler olduğunu fark etmesiyle birlikte programlar hazırlamaya başladığı gözlerden kaçmaz. Rehberliklerin, öğretmenlerin ve arkadaşların fikirleriyle harmanlanan bir program kısa zamanda ortaya çıkar, çıkmak zorundadır.

Hangi derse ve hangi konuya, gün veya hafta içinde ne kadar ağırlık vereceğine, hangi gün, kaç saat çalışacağına, kaçta yatıp kaçta kalacağına dair hazırlanan sert bir programdır bu. Her öğrenci büyük bir gazla kendine sert bir program hazırlar. Ama çok büyük çoğunluğu bilinçli veya bilinçsiz olarak bunu yumuşatır. Acı gerçek dedikleri, bu olsa gerek.

Chapter 8: Soyutlanan Yarış Atı
Programını, öğüdünü alan her yarış atı; dikkatini derslerine vermek zorundadır. İlgisini kaybetmemek ve var olan bilgileri zihninde muhafaza etmek amacıyla o güne dek ders haricinde olan her şeyle bağlantısını keser (“Sıkıyorsa kesmesin” diyecekler vardır elbet). Sinemaya, diziye, bilgisayara, kafeye, arkadaş sohbetine ve daha birçok ilgi alanına olan sevgi için ara verme vaktidir.

Kendini sosyal yaşantıdan ırak tutan bu öğrenci modelinin, sorumluluk sahibi olduğu derin ve zorlu sınavla baş etmesi gerekmektedir. Ve herkes bilir ki; bu eğlence dünyasından soyutlanmak çok çetrefilli bir görevdir. Zira arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi özellikle daha çok sevenler için asosyal bir ortamda kalmak, imkânsızı istemek gibidir, fedakârlık arz eder.

----------
Umarım bu yazının da devamı gelir. Kısa zamanda.

1 yorum:

  1. ben de senin gibi sınavlara hazırlanan, senin deyiminle yarış atıyım. genel olarak yazdıklarının çoğuna hak versem ve chapterlarının çoğunu yaşasam da neden "chapter" yazma gereği duyduğunu anlayabilmiş değilim. böyle bir bloga chapter değil bölüm gibi bir şey yazmak yakışırdı, yine de sen bilirsin. başarılısın. bu yolda devam et.

    YanıtlaSil