Twitter'dan Sorun

14 Ekim 2010 Perşembe

Yolcu


Uzuuun yolculuklar. Bazen insanlar sevmediği şeyleri çok kez tekrarlar. Bu da, insanı yaptığı şeyi sevmek zorunda bırakır. Zira bir yerden alışmaya başlaması gerek. “Kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın”

İşte ben de sürekli olmasa da bazen uzun yolculuğa çıkıyorum. Yılda bir kez memlekete, bir iki kezse başka bir şehre yol alıyorum. İstanbul içinde birbirine uzak iki nokta arasında çok kez gidip geliyorum. Hiç uçağa binmedim, yani hep otobüs ve arabayla gidiyorum, nereye gideceksem. İzcilik sayesinde 7-8 şehir gezip, yurt dışına çıktım. 500-2000 km arası çok uzun yollar gördüm.

Eminim benim durumumda çok kişi vardır. Yollara düşenler bilir; arabadayken, hele bir de manzara varsa insan düşüncelere dalmadan yapamıyor. Geçmişte neler yaptığından tutun da gideceği yerin nasıl olacağına kadar çok şey hakkında düşünür.

Ümraniye Kent Ormanı’na defalarca gittim, özellikle bu sene 4-5 kez. Avrupa yakasında oturduğum için vapurla geçiyorum. Ama son geçtiğimde “Eeeh buranın havası bana alışık gelmeye başladı” demiştim. Hâlbuki daha önce, oradan geçtiğimde boğazla ilgili şiir yazanları anlayabildiğimi fark etmiştim. Oraya baktığımda bana verdiği, bir huzur vardı, neşe vardı. İnsanları şair yapan etkileyiciliği vardı.

Vapurdan sonra orman. Yemyeşil sahaların içinde birbirlerine şarkılar söyleyen kuşlar. Evine yemek götürmek için çalışan hayvanlar. Temiz, havasını içine çektiğinde kendine bağlayan doğallığı. Toprak yollar ve kent içinde unutulmuş köy misali yerin insanları.

Yolculuklar çoğu zaman gezmekten daha iyi. Saatlerce gezip bir iki yer göreceğinize, yolculuk sayesinde tabiri caizse özet geçip birçok yeri görebiliyorsunuz. O sırada hayatınızın film şeridi gibi gözünüzün önünden geçmesine şaşmamak lazım. Niye düşüncelere daldığınızı, bir mahkûm gibi düşünecek ne çok şeyinizin olduğunu o zaman anlıyorsunuz. Görecek çok yer oldukça aklınıza yeni bilgiler geliyor ve uykuya daldığınızı fark etmediğiniz gibi düşüncelere de daldığınızı fark edemeyecek durumda oluyorsunuz.

İnsanın, gelmişi-geçmişi, plan/hayalleri, arkadaşları, anıları, istekleri… kısacası her şeyi beyninden akıyor. Bilinçaltına yerleşen iyi veya kötü tüm fikirleri ortaya çıkarmak insanoğlunun nedendir bilmem hoşuna gider. Yolculuk da bu tür aksiyonların yaşanabileceğin en güzel etkenlerden biri. Eğer “yolculuklardan nefret ederim” diyorsanız; ya yolculuk pek yapmıyorsunuz, ya da yapıyorsunuz ama uyuyarak geçiriyorsunuz demektir.

Geçmişe dalmak iyidir, geleceği tasarlamak daha iyi. İyi yolculuklar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder