Twitter'dan Sorun

3 Haziran 2011 Cuma

Düşünme ve Hissetme Üzerine...

Geçen gün oturdum güneşin en tepede olduğu saatlerde, serin olmasını ümit ettiğim bir hayratın gölgesinde bir yere. Elime aldığım çok kaliteli bir çikolataydı, sanırım. Sanırım, çünkü kalitesini ölçemedim ama fiyatı normalin üzerinde.

İşin ilginç tarafı fiyatı yüksek olan ve kaliteli diye sunulan çikolatanın sadece pahalı kısmını hissetmiştim. Kalitesinden anladığım söylenemez. Çikolatayı ısırdım, bir yandan düşündüğüm için ne yediğimin neredeyse hiç farkında bile değildim. Çikolatayı bitirdiğimde ise, söyleyebileceğim; "bir şey yedim işte" olurdu. Ne tadından, ne kalitesinden, ne lezzetinden, ne de çikolata oluşundan bir şey anladım.

O sırada çikolatayla ilgilenmiyordum çünkü. Aklımdan başka şeyler geçiyordu. Hissettiğim duygulardı onlar. Çok güzel bir şey yerken bile düşünebileceğim şeyler. Hayatın nasıl aktığı, ilköğretimdeki arkadaşların ne çabuk unutulduğu, üniversite kapısının sessizce nasıl dayandığı gibi derin mevzuları, güneşin gölgeye dahi hükmettiği sıcağıyla baş başa kaldığım dakikalarda düşündüm.

Bunlar zihnimin bir ucundan sallanarak giderken ben ne yaptığımı pek umursamamıştım, haliyle yediğim şeyden zevk de alamadım. Ama ilginçtir; çikolatamın bana hissettirdiği tek şey, düşünceye dalmadan önce girdiğim bakkalda ödediğim ücretin gereksizliği ve sonucundaki pişmanlığı oldu. Yanlış anlaşılmasın, boş şeylere maalesef çok para harcayan biriyim, tüm bu hiç yok yere harcadığım paraları birleştirseydim evin her ay elektrik faturasını tek başıma öderdim herhalde. Ama çikolataya verdiğim o paraya acıdım.

Gereksiz yere çok inananların başını belaya sokabilecek kapasiteye sahip olan Secret adlı kitapta da bahsedildiği üzere her şeyin kaynağı; insanın kendidir. Kişinin görmek istediği, aklından geçen, olmasını değil beklediği şeyin olacağı anlatılıyor. Dediğim gibi çok inanırsanız belaya bulaşabilirsiniz. Zaten alıntı yapmam, kitabın anlattıklarını tasrif ettiğim anlamına gelmiyor. Tam tersi, çoğu düşüncesine karşıyım ama bir yerde haklı: Nasıl görmek istersek onu yaşarız.

Fazla para verdiğim için üzülmeme hiç şaşırmıyorum. Tüm bunların tek sebebi; düşünce ve his. Şimdi tüm hikayeyi başa alıyorum. Aklımda bir düşünce, beni oldukça sarmalamış, kör sıcağın altındayım, elimde kaliteli olduğu iddia edildiği için yüksek fiyata satılan güzel bir çikolata ve... final. Kafam başka yerdeydi. Ne yediğimin farkında bile değildim, hiçbir şey hissedemedim yani çikolatayla ilgili. Ancak on dakika sonra kalkıp giderken elimi cebime attığımda fark etmiştim bir şeylerin eski yerinde durmadığını. Cebimdeki bazı şeylerin daha sonra çikolata olduğunu, sonra onun da midemde bir yerlerde olduğunu fark ettim ve tabi ki paramın ne kadar eksildiğini.

Normal fiyata yediğim çikolatadan ise çok hoşlanmıştım bir başka seferde. O sırada elimdeki yiyecekten başka hiçbir şeye odaklanmamıştım, sadece o ve lezzeti. O sırada yediğim, belki de yiyebileceğim en iyi çikolataydı bu.

Tek sebebi vardı ve bunların tek açıklaması; düşünce ve his.

2 yorum:

  1. bi dahaki çikolata yiyişimde hatırlıycam :)

    YanıtlaSil
  2. ne kadar hoş bir yazı olmuş. tarzından daha farklı ayrıca. değişiklik iyidir iyi

    YanıtlaSil